Belgrad’da mülteciler bir ambarın perişan, kirli ve zehirli ortamında yaşamaya çalışıyor. Mülteciler, Batı Avrupa’ya ulaşma umudunu koruyor, ancak Sırp yetkililer onların şehirde kalıcı bir statü elde etmelerini istemiyor.
Metruk tren ambarları Belgrad’ın asıl tren istasyonunun hemen arkasında, hâlâ ayakta duruyor. Bu bina, 1882’den beri kentin bir parçası olarak kendisini dayatıyor. Fakat çok yakın bir süre içerisinde tamamen yıkılmış olacak. 3 buçuk milyar dolarlık gösterişli bir liman projesi, geçmişin kalıntılarını süpürecek. Ancak bu eski binalar istenmemesine rağmen, hala terk edilmiş değil.
Bu eski istasyon, şu anda Belgrad’ın gayriresmî mülteci kampı ve toksik duman kokusu, içindekiler için canlılıktan yoksun, zehirli bir uyarı taşıyor. Burada çoğunluğu Afgan, yüzlerce mülteci en korkunç yerlerden birinde, pis bir ortama sıkışmış bir halde yaşıyorlar. Ne yazık ki, yerleşimcilerin büyük çoğunluğunu refakatsiz çocuklar oluşturuyor.
Burada elektrik, temiz su, tuvalet, banyo veya bunun gibi asgari yaşam ihtiyaçlarını karşılayacak hiç bir şey yok. Mülteciler, battaniyelerden yatak ve çadır imal ediyorlar. Isınmak için derme çatma kamplarda ateş yakıyorlar. Ancak yakabilecekleri herşeyi yakıyorlar — bu yüzden battaniyenin kekremsi, mide bulandırıcı dumanı herkesin nefesini tıkıyor. İnsanlar ağızlarındaki ve akciğerlerindeki dumanı atmak için sürekli öksürüyor ve tükürüyorlar.
Koşullar, Fransa’nın şimdi tahliye edilmiş bulunan Calais’teki “Jungle” mülteci kampını andırıyor. Geçen Ekim ayında Fransız yetkililer kampı yıkana kadar, yıllarca şiddet ve umutsuzluk içerisinde binlerce mülteci Calais’te yıkık dökük barakalarda yaşadı. Ancak Calais’te en azından tuvalet ve duş gibi temel ihtiyaçlar vardı. Pek çok açıdan bu ambar, çok daha feci bir durumda.
Buranın bu kadar kötü olmasının bir sebebi Sırp hükümetinin buranın başka bir Calais’e dönüşmesini istememesiyle ilgili. Sırp hükümeti, kalıcı hatta geçici bir yer haline gelmesini bile istemiyor. Sırbistan’da 17 resmi mülteci kampı var. Hükümet, sığınmacıların buradaki kampları kullanmamasıyla ilgili hayal kırıklığı yaratan STK’ları suçluyor.
Kaynak: http://www.trtworld.com/magazine/please-dont-forget-about-us-294269