Avustralya Başbakanı Turnbull, sınır güvenliğini artırmak ve sığınmacı taşıyan teknelerin ülkeye girişini engellemek için 3,8 milyar dolar değerinde 12 uçak alacaklarını söyledi.
Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull, sınır güvenliğini artırmak ve sığınmacı taşıyan teknelerin ülkeye girişini engellemek için 3,8 milyar dolar değerinde 12 adet P-8A anti-denizaltı ve anti-yüzey uçak alacaklarını açıkladı.
Başbakan Turnbull, sosyal medya hesabından “Güçlü Savunma, Güvenli Sınırlar” başlığı altında yaptığı paylaşımda, Avustralya Hava Kuvvetlerine katılacak 12 uçaktan ilkinin teslim alındığını belirtti.
Turnbull, Boeing tarafından üretilen uçakların alımı konusunda, “Avustralya sınırlarını güvence altına alacak, mevcut deniz gözetleme kabiliyetimizi güçlendirecek, insan kaçakçılarına karşı mücadelede hayati bir rol oynayacak.’’ ifadelerini kullandı.
Avustralya hükümeti ülkeye teknelerle ulaşmayı başaran sığınmacıları yakalayarak Manus ve Nauru gözaltı merkezlerine gönderiyor. Hükümet bu merkezlerde tutulan sığınmacı ve mültecilerin hiçbir zaman Avustralya’ya alınmayacağını sık sık dile getirmişti. Söz konusu kişilere ömür boyu Avustralya’ya giriş yasağı getiren yasa tasarısı geçen hafta meclisten geçmişti. Ancak tasarının yasalaşabilmesi içi senatodan da geçmesi gerekiyor.
Merkezlerde tutulan sığınmacıların üçüncü ülkeye yerleştirilmesi için çaba sarf eden Başbakan Turnbull hafta sonunda yaptığı açıklamada Manus ve Nauru gözaltı merkezlerinde tutulan sığınmacıların bir defaya mahsus Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleştirilmeleri için anlaşmaya vardıklarını duyurdu. ABD ile yapılan anlaşmanın tüm mülteci ve sığınmacıları kapsayıp kapsamayacağı gelecek günlerde netlik kazanacak.
Saldırı, tecavüz, taciz ve intihar gibi vakalarla gündeme gelen Manus ve Nauru gözaltı merkezlerinin kapatılarak burada tutulanların Avustralya’ya getirilmesi için çok sayıda gösteri düzenlenmişti.
Avustralya Temmuz 2014’ten bu yana uyguladığı sıkı kontroller sonucunda ülkeye ulaşmaya çalışan 29 sığınmacı teknesini Endonezya’ya geri gönderdi. Hükümet denizden ve havadan kontrolleri artırarak yeni sığınmacı teknelerinin gelmesini engellemeye çalışıyor.
Göç Bakanı Peter Dutton’un dün parlamentonun soru cevap oturumunda yaptığı açıklamaya, siyasi partiler, insan hakları savunucuları, mülteci dernekleri, kiliseler ve Müslüman kuruluşların yanı sıra birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor. Bakanın açıklamaları ırkçı ve ayrımcı olarak değerlendirilerek kınanırken Başbakan Malcolm Turnbull ve hükümet kanadı, Dutton’un konuşmasında, tüm Lübnan asıllı Müslümanları değil suça karışanları kastettiğini belirterek bakanı savundu.
Dutton’un açıklamasıyla ülkede aşırı uçlar harekete geçmekte gecikmedi. Bu yıl temmuz ayında yapılan seçimlerde ülkede ilk kez federal parlamentoya girme başarısı gösteren Mısır asıllı Müslüman kadın milletvekili Anne Aly sosyal medya üzerinden tehdit edildiğini açıkladı. Avustralya İşçi Partisinden Batı Avustralya milletvekili olarak görev yapan Aly, Dutton’un Lübnan asıllı Müslümanlar hakkındaki açıklamalarını kınamasının ardından, kendisi ve ailesinin ölümle tehdit edildiğini belirtti. Başkent Canberra’da gazetecilere konuşan Aly, “Kendim için endişelenmiyorum fakat ailemi hedef alan ölüm tehditleri var. Biri çıkıp ‘Aileni öldürmek istiyorum’ diyor. Nerede benim haklarım?” ifadesini kullandı. Müslüman vekile ve ailesine yönelik tehditlerle ilgili olarak Avustralya Federal Polisi (AFP) soruşturma başlattı.