Amerikan gazetesi New York Times, Şubat 2022’de Fransa’da İslam karşıtlığına maruz kaldıkları için çok sayıda Müslüman‘ın ülkeyi sessizce terk ettiğine dair bir haber yayımlamıştı. Fransız medyası da ülkeden göç eden Müslümanlara mikrofon uzattı. Fransız Journal Du Dimanche (JDD) gazetesi ve Franceculture, ülkede kendilerini güvende hissetmedikleri ve dinlerini özgürce yaşayamadıkları için Fransa’dan İngiltere’ye taşınan Amar ve Nadia ile iletişime geçti. Başkent Paris’in de dahil olduğu Ile-de-France bölgesinin Meudon-la-Foret kentinde büyüyen ancak artık İngiltere’nin Leicester kentinde danışmanlık yapan Amar, ailesinden dini eğitim almadığını, 20’li yaşlarından itibaren dine yöneldiğini ifade etti. Bir mağazada satış müdürü olarak çalışan Amar, mağazanın tuvaletlerinde patlayıcı malzeme bulunmasından sonra, iş arkadaşlarının ona İslam karşıtı şakalar yaptığını, “Bin Ladin” dediğini ancak kendisinin bunu komik bulmadığını söyledi. Amar, mağaza müdürünün, adını terörle mücadele polisine vermesi üzerine 24 saat gözaltına tutulduğunu belirterek Paris’te terör saldırılarının yaşandığı 2015’teki durumun daha da kötüleştiğini dile getirdi.
“Fransa’da her zaman görünüşümüzle yargılanıyoruz”
Amar, “Fransa‘da her zaman görünüşümüzle yargılanıyoruz, beyaz birinin sakalı varsa bu moda olduğu içindir ama beyazlar haricindekiler hemen ‘İslamcı’ olarak damgalanıyor.” diye konuştu. Arapça ve Kuran öğreten bir derneğin başkanı olduğu için 2015’te bir kez daha gözaltına alındığını ifade etti. Amar, bir süreliğine Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşadıktan sonra döndüğü 15 Kasım 2015’te gecenin 2’sinde evine polis baskını yapıldığını, bunun, Fransa’yı terk etmeye götüren süreçte bardağı taşıran damla olduğunu söyledi. Artık o noktada İngiltere’ye göç etmeye karar verdiğini söyleyen Amar, Fransa’yı bazen özlese de ülkede hakim olan güvensizlik ortamını özlemediğini dile getirdi. Amar, Leicester’e son yıllarda yerleşen belki 2 bine yakın Müslüman Fransız aile olduğunu, Fransa’da gelecek yıllarda daha az İslam karşıtlığı olmasını umduklarını belirtti.
“Başörtümden dolayı işe anlınmadım”
Paris’in banliyölerinde büyüyen 32 yaşındaki Nadia da gençliğinde kendi isteğiyle başörtüsü takmaya başladığını ancak 18 yaşındaki ilk iş mülakatında insan kaynakları biriminin kendisiyle bu nedenle görüşmediğini anlattı. Nadia, kendisine yapılan muameleyi değiştirmek için insan kaynakları uzmanı olma yolunda ilerlediğini belirtti. Paris’te büyük şirketlerde çalışmaya başladığında da başörtüsünü çıkarmasının istendiğini aktardı. “Kimliğimin bir parçasını reddetmek zorundaymışım gibi hissettim.” dedi. Nadia, 2015 saldırıları sonrası oluşan ortam, “ayrılıkçılık” etrafındaki siyasi söylemler ve sokakta başörtüsüne yönelik hakaretler nedeniyle Brexit’ten kısa süre önce İngiltere‘ye göç etmeye karar verdiğini ifade etti. Nadia, gelecekte Fransa’daki ailesinin yanına dönmek istediğini belirtti. “Gelecekte umarım, İslam ve başörtüsü kamusal tartışmaların bir parçası olmayacak.” diye konuştu.