Ülkenin Nazi geçmişiyle bağıntılı olan ve uzunca bir süredir söylenmemiş, sürgün edilmiş olan Alman söz ve deyişleri, aşırı sağcı siyasetçiler tarafından mülteci akınına karşı yeniden kullanılmaya ve canlanmaya başladı.
Eski, tabu olan sözlerin yeniden ortaya çıkmasını bazı tarihçiler Weimar Cumhuriyeti’nin çalkantılı son yıllarında yeni yeşermeye başlayan demokrasinin Hitler’in diktatörlüğüne yol açtığı dönemde kullanılan retorikle paralel oluşuna dikkatleri çekiyorlar.
1 yıldan fazla bir süredir İslamofobik PEGİDA sokak hareketi, medyayı sürekli biçimde “yalancı basın” (1920’lerde Hitler, bu sözcüğü ana-akım medyanın itibarını sarsmak için kullanırdı) diye niteleyerek aşağıladı. Aşırı sağcı göstericiler, Angela Merkel’e izlediği mülteci politikası ve geçen yıl aldığı 890 bin mülteci nedeniyle “vatan haini” dediler. “Hain” lafzı biri hainlik yaptığında iyi niyetli bir söz olabilir elbette, ancak siyasi bir gösteride kullanıldığı zaman Hitler’in kendi karşıtlarını “devlet düşmanı” ve “hain” gibi yaftalamasını çağrıştırıyor.
Bazı siyasetçiler, Almanca “etnik” anlamına gelen “voelkisch” sözcüğünü kullanmaya başladılar. Naziler bu sözcüğü üstün Alman ırkına ait olma anlamında kullanıyorlardı. Aşırı sağcı AfD lideri Frauke Petry, verdiği röportajda, bu terimi kullanmadığını ancak terimin sadece negatif bağlamda kullanılması gerektiği düşüncesine katılmadığını belirtti.
Ancak Voelksich terimi, aşırı sağcılık ve milliyetçilikle yüklü bir kelime ve bugüne kadar Nazizmin ve onun Alman olmayan herkesin öldürülmesi ve kökünün kazınması ideolojisinin bir sembolüydü.