Kanada’da yeni çocuk mezarları ortaya çıktı
Kanada’da yeni çocuk mezarları ortaya çıktı. British Columbia eyaletindeki Kamloops Yatılı Kilise Okulu bölgesindeki incelemeler hâlâ devam ediyor. Bölgede mezar olduğu düşünülen 200 yeni yer tespit edildi. Fraser Valley Üniversitesi’ndeki Profesör Sarah Beaulieu, Tk’emlups te Secwepmc First Nation yerli topluluğu tarafından düzenlenen basın toplantısına katıldı. Beaulieu, yeni çalışmalara ilişkin ilk bulgular hakkında açıklamalar yaptı. Yüzey tarama radarı uzmanı olan Prof. Beaulieu, Kamloops Yatılı Kilise Okulu bölgesinde daha incelenmesi gereken yaklaşık 650 bin metrekarelik arazi olduğunu belirtti. Prof. Beaulieu, ilk araştırmalarda mezar olduğu düşünülen 200 yerden çıkarılan kemik ve diş örneklerinin incelemeye gönderildiğini söyledi. Bulgu yerlerindeki ceset kalıntılarının bir tabut içinde olmayışının, hem keşfi hem de cesede dair incelemeyi zorlaştırdığını vurguladı.
“Meyve bahçelerine çocuk mezarları kazmaya götürüldüler”
Prof. Beaulieu, yerli çocuklardan hayatta olanlarla konuştuklarını açıkladı. Yerlilerin gece yataklarından kaldırıldıklarını, meyve bahçesine çocuk mezarları kazmaya götürüldüklerini öğrendiklerini açıkladı. Bu nedenle de bölgedeki bir elma bahçesinden çocuk kaburga kemiği ve dişi bulduklarını dile getirdi. Prof. Beaulieu, bu bilgiler doğrultusunda öncelikle 7 bin metrekarelik bir alana yoğunlaştıklarını bildirdi. Bölgedeki arama çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Prof Beaulieu, yaklaşık 647 bin 500 metrekarelik alan olduğunu belirtti. Prof. Beaulieu, bulguların adli tıp tarafından incelendiğini ifade etti. Bölgedeki resmi kayıtlarda olmayan isimsiz mezarların gerçek sayısının bundan sonra ortaya çıkacağını kaydetti.
Kanada tarihinin karanlık bir bölümü
Toplantıyı düzenleyen Tk’emlúps te Secwépemc First Nation topluluğundan Rosanne Casimir de çocuk mezarları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Casimir, hükümete ve Katolik Kilisesi’ne okullardaki kayıt ve kaynakları açıklamaları çağrısı yaptı. Casimir, “Bu ağır bir gerçek. Kanıtlar ortaya çıktıkça takip edeceğiz. Kaybolanların kimliğini belirleme sorumluluğunu, halihazırda travma geçirmiş ve yeniden geçirmekte olan, bu okullardan sağ kurtulanlara yüklemekten nefret ediyoruz. Hayatta kalanların bizimle paylaştığı sözlü anlatımlara kulak verirken bilimi takip edeceğiz. Bu konu, ‘tarihin karanlık bir bölümü’ olarak anılıyor, ancak yerli halk bugün yaşadıkları yankılarla çok daha canlı. Misilleme için burada değiliz. Doğruyu söylemek için buradayız. Kayıp çocuklara, ailelerine ve topluluklarına barış getirmenin bir yolunun haritasını çıkarıyoruz.” ifadelerini kullandı.
