Hollanda sınırlarında ve havalimanlarında etnik kökene bakılıyor
Hollanda sınırlarında ve havalimanlarında insanların etnik kökenlerine bakıldığı bildirildi. Kontrollerde ırka dayalı kriterlerin kullanılmasının ırk ayrımcılığı olduğuna ilişkin dava açıldı. Ancak Hollanda Lahey Bölge Mahkemesi davada, “etnik köken sınır kontrollerinde kriter olabilir” kararını verdi. Hollanda‘da Lahey Bölge Mahkemesinde yapılan duruşmanın neticesinde hakimler, “Etnik köken sınır aramalarında kriter olabilir, fakat tek kriter olamaz.” dedi. Mahkeme, davacıların, arama ve kontrollerde etnik kökenin bir kriter olmaması gerektiği şeklindeki talebini reddetti. Karara ilişkin yapılan yazılı araştırmada, “Sınır kontrollerinin amacı düzensiz göçmenleri tespit etmek. Hiçbir suç şüphesi olmasa da kontrol yapılabilir.” ifadesini kullanıldı. Mahkeme sözcüsü Jeannette Honee, karara ilişkin Hollanda Kraliyet Asker Polisi (Royal Marechaussee) tarafından yapılan kontrollerin “ayrımcılık yasağını” ihlal etmediğini dile getirdi.
“Etnik kökenim sebebiyle kontrol ediliyorum”
Davayı, Eindhoven Meclis Üyesi Mpanzu Bamenga açmıştı. Ayrıca beş insan hakları derneği “davacı” sıfatıyla mahkemeye katıldı. Bamenga, “Hollandalıya benzemediği” gerekçesiyle sürekli havalimanlarında kontrol edildiğini ve bu durumun ırk ayrımcılığı teşkil ettiğini söyleyerek bu nedenle dava açtığını belirtti. Bamenga, kararı temyiz edeceklerini belirtti. “Ülkeme, Hollanda’ya her geldiğimde etnik kökenim sebebiyle kontrol ediliyorum.” diye konuştu.
Hollanda’da ırk ayrımcılığı artıyor
Davacı avukatlarından Jelle Klaas, verilen kararla ilgili açıklamalarda bulundu. Klaas, “Mahkeme etnik fişlemeye kapı açan bu duruma ilişkin hüküm verme şansını kaçırdı.” diye konuştu. Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi (CERD), Hollanda’da yapılan ırk ayrımcılığı durumuna ilişkin bu ayın başında bir rapor yayımladı. Komite, ülkedeki etnik azınlıkların eğitim, sağlık, iş ve sosyal hizmet alanlarında ayrımcılığa maruz kalmaya devam ettiğini açıklamıştı. Hollanda’nın ırk ayrımcılığı ile mücadelede gelişme kat ettiği aktarılan raporda, daha fazla ilerleme olması gerektiğine dikkat çekilmişti. CERD’in yayımladığı raporda, göçmenler ve azınlıklar üzerine yapılan siyasi tartışmaların ayrımcılığın artmasında etkili olduğu, ayrımcılığın en fazla polisin yaptığı durdurma ve aramalarda görüldüğü belirtilmişti. Online platformlarda yapılan ırkçılık ve nefret söylemlerinin azaltıldığı ifade edilmişti. Raporda, “etnik fişleme” konusundaki endişelerin devam ettiği hatırlatılmıştı. Raporda, hükümete etnik azınlıkların kamusal alandaki görünürlüğünün artırılması ve ‘etnik fişleme’yi engelleyecek kanunlar çıkarılması gerektiği tavsiyesinde bulunulmuştu.