Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, İnsan Hakları Konseyi’nin 49. Oturumu’nda Myanmar‘daki son duruma dair bilgilendirmede bulundu. Bachelet, Myanmar’da 1 Şubat 2021’deki askeri darbenin ardından 13 ay geçtiğini hatırlattı. “Ülkede insan haklarının ciddi bir kriz altında olduğunu” ifade etti. Darbenin ardından ekonomi, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin darmadağın olduğunun altını çizdi. “Myanmar’da devlet yönetimi çöküşe doğru ilerliyor.” açıklamasını yaptı. Michelle Bachelet, sağlık sistemindeki aksamaların “ülkede Kovid-19 ile mücadelede yıkıcı sonuçlara yol açtığını” kaydetti. Bachelet, askeri darbeden bu yana Myanmar’da yardıma muhtaç kişi sayısının arttığına dikkati çekti. “14,4 milyonun üzerinde kişi, insani yardıma muhtaç olarak tanımlanmaktadır.” bilgisini paylaştı. Bachelet, Şubat 2021’den bu yana Myanmar ordusu ve darbe karşıtları arasında yaşanan çatışmalardan ötürü 500 binin üzerinde kişinin yerinden edildiğini bildirdi.
Rohingyaların sorunu çözülemiyor
Bachelet, darbeyle birlikte Arakan eyaletindeki Müslüman Rohingyaların sorunlarının daha çözümsüz hale geldiğini kaydetti. “Myanmar’daki Rohingyalar kamu hizmeti ve hareket özgürlüğünden hala daha mahrum bırakılmaktadır. Ülke içindeki Rohingyalar için kalıcı bir çözüm, ülkeden göç edenler için ise Arakan eyaletine güvenli dönüş garantisi hala verilmemiştir.” ifadelerini kullandı. Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat 2021’de yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Cii başta olmak üzere pek çok yetkili ile iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti. Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestoculara müdahalesi sonucu bugüne dek 1600’ün üzerinde kişi hayatını kaybetti. Binlerce gösterici gözaltına alındı. Ülkede ordu ile silahlı gruplar arası çatışmalar sürerken gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.
Facebook da Arakanlı Müslümanlara yönelik nefret söylemlerini engellemekle suçlanıyor
İnsan hakları savunucusu “Küresel Şahit” adlı sivil toplum örgütü, The Associated Press ile bir rapor paylaştı. Raporda, örgütün Facebook’un denetimlerini test etmek için siteye nefret söylemi içeren 8 paralı reklam başvurusunda bulunduğu bildirildi. Raporda Müslüman azınlığa yönelik “Mevcut öldürmeler yeterli değil, daha fazlasına ihtiyaç var”, “Onlar kirli ve kötü hijyene sahip” şeklinde soykırım, nefret ve aşağılama ifadeleri içeren reklamların, Facebook tarafından yayımlanmak üzere onaylandığı belirtildi. Küresel Şahit grubu, söz konusu reklamları geri çekerken Facebook’u, Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımdaki rolü nedeniyle sitede daha sıkı kontrol sözüne rağmen en basit denemelerde dahi başarısız olmakla suçladı. Raporda, Myanmar’daki Facebook sitelerinde benzeri reklamların yayımlanmasına hala devam edildiği vurgulandı. Küresel Şahit’ten Rosie Sharpe, “Bizim verdiğimiz az sayıdaki reklam bir denemeydi ancak ortaya çıkan netice, nefret söylemi ilanlarının ezici çoğunluğunun geçme ihtimalinin çok yüksek olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.