Alman yasalarına göre iltica başvuruları kabul edilmeyen mülteciler ancak güvenli bir ülkeye gönderilebiliyor. Ancak uygulamada durum böyle işlemiyor.
Anuar Naso ve ailesi Aşağı Saksonya’da kaldıkları Giesen’deki evlerinden sabahın erken saatlerinde polisler tarafından alınır. O zaman 15 yaşında olan Naso, babası ile birlikte Suriye’ye sınır dışı edilir. Ezidi Kürt olan baba-oğul Şam’da tutuklanır. Anuar Naso bir ay üç gün kalır cezaevinde.
Naso yaşadıklarını, “Babamla birlikte cezaevindeydim. Babam 12 günün ardından serbest bırakıldı. Ben daha uzun kaldım çünkü kimlik bilgilerimi kontrol etmek istiyorlardı. Bu da bir ay üç gün sürdü. Bu süreyi cezaevinde geçirdim, işkenceye maruz kaldım” sözleriyle anlatıyor.
Anuar Naso ve babası Alman Dışişleri Bakanlığı’nın raporlarının yıllardır Suriye’de insan hakları konusundaki sorunlu duruma işaret etmesine rağmen, 1 Şubat 2011 tarihinde sınır dışı edilmiş.
Avustralyalı fotoğrafçı W. Richardson Sırp-Macar sınırında mülteci bebeğin dikenli teller arasındaki geçirilirken çektiği fotoğraf “Dünya Basın Fotoğrafı” ödülünü kazandı.
Mültecilerin Sırbistan-Macaristan sınırında geçişi sırasında bir bebeğin dikenli teller arasında uzatıldığı fotoğraf Avustralyalı fotoğrafçıya Dünya Basın Fotoğrafı ödülünü kazandırdı. Öte yandan Şam yakınlarındaki Douma şehrinde perişan çocukların halini fotoğraflayan AFP muhabiri Samer Dumi de ‘Spot Haber Hikâyeleri’ kategorisinde birincilik ödülü aldı. Bu fotoğraflar aynı zamanda mültecilerin sınırlarda yaşadığı zorlukları dünyaya yansıtıyor.