Myanmar’daki etnik temizlikten kaçmak zorunda kalan Arakanlı Müslümanlar

Myanmar lideri Aung San Suu Adalet Divanı’nda soykırım suçlamalarına karşı savunma yapmaya başlarken etnik temizlikten kaçan yüz binlerce Arakanlı Müslüman Bangladeş‘e hayata tutunmaya çalışıyor.
Naf Nehri’nin Burmese sahilinden Bangladeş‘e varanlar sadece birkaç metre genişliğindeki bir kara parçasının üzerinde mülteci kamplarına gidebilmek için bekliyor. Myanmar’lı azınlığın göçünün sonu yok. Bu Anjuman Para sınırına gelen 4. mülteci akını.
Buraya kaçanlar Myanmar’daki dehşeti şu ifadelerle anlatıyor:
“Askerler evimizi yaktılar. Ve bunu yaptıklarında annem ve babam evin içindeydi. Onları canlı canlı yaktılar. Askerler her şeyimizi aldı.”
“Her şeye yasak getirdiler. Akşam 6’dan sonra dışarı çıkamıyorduk. Çalışabilmek için izne ihtiyacımız vardı. İlk başta hayvanlarımızı ve her şeyimizi aldılar.”
“Son iki üç yılda işkencelerin şiddeti arttı. Hapishanede gibiydik. Hareket edemiyorduk. Kadınlara işkence ve tecavüz ediyor, çocukları öldürüyorlardı, kendi gözlerimle gördüm. Hiçbir özgürlüğüm yoktu. Bangladeş‘e gelme sebebim bu. Buraya huzur bulmak için geldim.”
Sivil toplum örgütleri, göç eden kalabalık gruplara en etkili şekilde yardım edebilmek için stratejilerini kusursuzlaştırıyor. Mülteci gruplarına Bangladeş hükümeti tarafından ülkeye giriş izninin verilmesi günler sürüyor. Bu süreçte temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için yardım ekipleri doktorlar, su ve yiyecek ile imdada yetişiyor.
Yeni gelenlerle kendiliğinden kamplar oluşuyor, var olan Kutupalong Kampı her geçen gün genişliyor. Bugün Kutupalong’da 460 bin mülteci yaşıyor. Kamp, adeta fazla kalabalık bir çamur, bambu ve muşamba kenti.
Avrupa Birliği İnsani Yardım Komiseri Christos Stylianides, duruma acil olarak siyasi bir çözüm bulunması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor:
“Myanmar hükümetini insan hakları üzerinde konuşmaya ikna etmeliyiz. Bu dini bir çatışma değil. Dini bir mesele değil. Bu insan hakları ile ilgili bir mesele. Her insanın sahip olduğu temel haklar… Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’le hem fikirim: burada yaşanan şeyin tek bir tanımlaması var: etnik temizlik.”
Kaynak: EN

Visit Us On TwitterVisit Us On Facebook