Avrupa Birliği ülkelerinden Fransa’da 2018 yılında 121 kadın öldürülürken, Almanya’da ise aynı yıl 112 kadının eşleri ya da eski eşleri tarafından katledildiği açıklandı.
Bu ülkeleri 84 kadın cinayetiyle Romanya takip etti. Ancak Romanya, Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’ın verilerine göre milyon kişi başına düşen kadın cinayeti sayısında 4.3‘lük oranla Avrupa’nın en fazla kadın cinayeti işlenen ülkesi oldu.
Romanya Ulusal Sağlık Değerlendirme ve Tanıtım Merkezi’nin (Centrul Naıonal DE Evaluare Şı Promovare A Strıı De Sntate) polis kaynaklarından derlediği verilere göre, ülkede 2018 yılında 18 bin kadın aile içi şiddete maruz kalırken, 2017 yılında meydana gelen 20 bin 531 aile içi şiddet vakasında da 46 kadın öldürüldü. 2016 yılında şiddet kurbanı kadınların sayısı 57 oldu.
Söz konusu aile içi şiddet vakalarında saldırganların yüzde 92’sini mevcut ya da eski eş olmak kaydıyla erkekler oluştururken, mağdurların yüzde 76’sı kadınlardan, yüzde 4’ü de çocuklardan oluşuyor. Aile içi şiddete ilişkin kayıtların 2014 yılından itibaren tutulmaya başlandığı Romanya’da aile ve akrabalar dışında üçüncü kişilerce kadına uygulanan şiddete ilişkin net bir veri ise bulunmuyor.
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın araştırma sonuçlarına göre ise Romanya’da 15 yaş ve üstü kadınların yüzde 30’u hayatlarının bir evresinde fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor.
Şiddet mağduru bu kadınların yalnızca yüzde 23’ü olayı polise bildirirken faillerin çoğu, kadınların yakınları oluyor. Kadınların yüzde 32’si ise cinsel tacize maruz kaldıklarını belirtti.
Kadınların karşılaştığı en büyük sorunlardan biri de polise şikayet ederken ciddiye alınmamak. Şiddet gördüğü için polisten yardım isteyen kadınlara polis memurlarının olumsuz ve ilgisiz cevapları, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un tesadüfen dinlediği bir çağrı merkezi konuşmasında da gözler önüne serilmişti.
Kaynak: TRT Haber
İngiltere’de sığınma evleri, aile içi şiddete maruz kalanların 3’te ikisinin barınma yardımı talebini geri çevirdi.
İngiltere’deki Kadın Yardımı Federasyonu (Women’s Aid) tarafından yayımlanan 2020 raporuna göre, sığınma evleri yaklaşık 23 bin mağdurun yardım talebini reddetti. Raporda, finansman krizi aile içi şiddete maruz kalanlara destek sektörünün en büyük sorunu olarak öne çıktı.
Yıllık Denetim raporunda, İngiltere’de aile içi şiddet mağdurlarına ayrılan yatak sayısının, Avrupa Konseyi tarafından önerilenin yüzde 30 altında olduğu vurgulandı.
Women’s Aid, sığınma evlerindeki boşlukların yalnızca yüzde beşinin kamu fonlarına başvurmayan kadınları barındırabildiğini ve yüzde 50’den azının ikiden fazla çocuğu olan kadınları kabul edebileceğini ortaya çıkardı.
İngiltere’de geçtiğimiz yıl yaklaşık 1,6 milyon kadının aile içi şiddete maruz kaldığı ve her iki haftada üç kadının eşleri veya eski eşleri tarafından öldürüldüğü tahmin ediliyor.
İngiltere’deki sığınma servisleriyse yaklaşık 11 bin 489 kadın ve 13 bin 787 çocuğa destek oldu. Topluluk bazlı destek servislerininse yaklaşık 156 bin kadına ve 187 bin çocuğa yardımcı olduğu düşünülüyor.
Mağdur sayısı dikkate alındığında desteğin talebin çok daha altında kaldığı görülüyor. Women’s Aid’e göre sığınma evlerine başvuranların toplamda yüzde 64,1’inin talebi reddedildi.
Kaynak: EN