İngiltere‘de bağımsız kuruluş olarak faaliyet gösteren Muslim Census ve Muslim Engagement and Development, 100’den fazla cami üzerinde bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre, İslami kurumların ve camilerin yüzde 35’i yılda en az bir kez saldırıya maruz kaldı. Saldırıların büyük nedeni İslam karşıtlığı. İslam karşıtlığını sırasıyla vandalizm ve hırsızlık olayları takip ediyor. 2016 yılında İngiltere’de hükümet ibadethaneleri ve camileri korumak üzere koruyucu güvenlik politikalarını başlattı. Burada asıl amaç, risk altında bulunan cami ve ibadethaneleri korumaktı. Ancak diğer taraftan bakıldığında İngiltere’de son verilere göre camilerin sadece yüzde 4’ü bu fondan faydalanabildi. Siyasi analist Aya Delfi, İslam karşıtlığının azalmadığını, tersine bu tür olaylarda artış görüldüğüne dikkat çekti. Delfi, “Benim de başıma gelen ve gittikçe kötüleşen bir durum. Bu konuya dair ilk akla gelen, 2020’de Londra Merkez Camii müezzininin bıçaklanması olayı. Bu durum, kesinlikle büyüyen bir hastalık. Ancak muhafazakar hükümetin iktidara gelmesi ve esasen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı üzerine kurulu Brexit kampanyası ile bu iyice artmış durumda.” diye konuştu. Araştırma, başka çarpıcı verileri de ortaya çıkardı. Buna göre yaklaşık 3 milyon 300 binden fazla Müslüman’ın yaşadığı İngiltere’de, koronavirüs salgını döneminde camilere fiziki saldırılarda yüzde 15 artış yaşandığı belirlendi. İslam karşıtı saldırıya maruz kalan veya tehdit alan camilere dair vakaların yüzde 85’i polise bildirildi. Polisin ise ancak bunların yarısına dair etkili bir süreç yürütebildi.
Müslüman ırkçılığı adeta Avrupa’yı sardı
Irkçılık, göçmen düşmanlığı ve İslam karşıtlığı tarih boyunca Kıta Avrupa’sında hep normal karşılandı. Avrupa siyasetindeki aşırı sağ ve desteklediği ırkçılık yeniden yükselişe geçti. Fransa seçimlerinde aday olan Marine Le Pen, göçmen karşıtı tavrı ve “başörtüsünü yasaklama” vaadine rağmen oy oranlarını artırdı. Le Pen cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturamasa da fikirleri Fransa parlamentosunda çoğunluğu ele geçirdi. Kıta Avrupa’sının bir diğer üyesi Almanya’da da durum farklı değil. Alman Alternatif Partisi lideri Alexander Gauland da İslamofobik ve ırkçı söylemleriyle tanınıyor. Öyle ki Gauland Müslümanların ülkeye girişinin yasaklanmasını istiyor. Göçmenlere ve Müslümanlara yönelik saldırılar her geçen gün giderek tırmanıyor.