Almanya’da ırkçı saldırılar devam ediyor. Hitlere özenen ırkçılar ülkedeki yabancılara karşı ayrımcı tavırlar sergiliyor. Sözlü ve fiziki saldırılarda bulunuyorlar. Son olarak kimliği belirsiz bir ırkçı, 22 yaşında yabancı kökenli kadının saçını yaktı. Ciddi şekilde yaralanan kadının tedavi altına alındı. Frankfurt polisi konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. 31 Mayıs tarihinde, Frankfurt kentinin Praunheim semtinde kimliği belirsiz 50 yaşlarında bir erkeğin, 22 yaşında yabancı kökenli bir kadının saçını ateşe verdiği bildirildi. Açıklamada, ciddi şekilde yaralanan kadının tedavi altına alındığı bilgisi yer aldı. Saldırganın yaralanan genç kadına “ülkeyi terk et” diye bağırdığı aktarıldı. Saldırganın daha sonra olay yerinden kaçtığı ifade edildi. Polis, saldırganın yakalanması için çalışma başlattı. Ancak ırkçı saldırgan henüz yakalanamadı.
Alman halkı ülkedeki ırkçılığı kabul ediyor
Almanya Aile Bakanı Lisa Paus ülkede yaşayanların yüzde 90’ının ülkede ırkçılık olduğunu kabul ettiğini açıkladı. Lisa Paus, Berlin’de “Ulusal Ayrımcılık ve Irkçılık İzleme” kurumunun 5 bin kişiyle görüşerek yaptığı araştırma sonuçlarını duyurdu. Paus, ırkçılığın Almanya’da temel anayasal değerlere zarar verdiğini belirtti. Paus, “Araştırma sonucuna göre, Almanya’da yaşayanların yüzde 90’ı ülkede ırkçılık olduğunu kabul ediyor. İstesek de istemesek de ırkçılık her yerde ve hepimizi etkiliyor. Hatta ırkçılık sonucu hayatını kaybedenler oluyor.” diye konuştu. Araştırma, Almanya’da yaşayanların yüzde 22’sinin en az bir kere ırkçılık yaşadığını ortaya koydu. Araştırmada, Müslüman karşıtı ırkçılığın, Müslüman kadınları Batı toplumlarında “bütünleştirilebilir” bir azınlık olarak kurguladığı ve bu şekilde dışladığı ifade edildi. Almanya’da dini aidiyete odaklanmanın, daha önce “misafir işçi” veya “yabancı” olarak değerlendirilen nüfus gruplarının giderek daha fazla “Müslüman” olarak yorumlanmasının nedeninin, bir algı değişikliğinin sonucu olduğu aktarıldı.
Müslüman olmak tek başına bir “sorun”
Müslüman olmanın, tek başına bir “sorun” hatta bir “tehlike” olarak algılandığı kaydedilen araştırmada, dini mensubiyetin ırksallaştırıldığı dile getirildi. Araştırmaya göre, nüfusun dörtte birinden fazlası, sosyal gruplar arasındaki eşitsizliğin meşru olduğu fikrini paylaşıyor. Almanya’da birçok kişi hala insan ırklarının varlığına inanıyor. Irkçı grupların genç üyeleri arasında doğrudan ırkçılık deneyimleri daha sık hale geliyor. Almanya’da ırkçılığın varlığından neredeyse hiç kimsenin şüphesi olmadığı ifade ediliyor.