ABD’de siyahilerin üniversitelerine tehditler artıyor
ABD’de siyahilerin üniversiteleri tehdit altında. Ülkede 1964 öncesinde siyahilerin okumasına izin verilen üniversite ve kolejler, son dönemde saldırı tehditleri alıyor. Washington, Georgia ve Louisiana’da bulunan ve 1964 yılı öncesinde siyahi öğrencilerin okumasına izin verilen kolej ve üniversitelerin yer aldığı eğitim kurumlarına 1 ay içerisinde ikinci kez bomba tehdidi yapıldı. Tarihi Siyahi Üniversite ve Kolejleri (HBCU) kampüsünün çevresine patlayıcı yerleştirildiği iddiasının ardından arama yapıldı. Aramada herhangi bir düzenek bulunamadı. Ancak, tehditlerden sonra okullarda eğitime ara verildi. Florida’da bulunan Edward Waters Üniversitesi Rektörü A. Zachary Faison, kampüsün çevresinden çok sayıda patlayıcı bulunduğunu ifade etti. Faison, “Bu tehdidi bu zamanda almamızın tesadüf olduğunu düşünmüyorum.” diye konuştu. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da konuyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada bomba tehditlerinin farkında olunduğu ifade edildi. Bu tehditlere ilişkin araştırmaların sürdüğü vurgulandı. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, bu tür saldırıları ciddiye aldıklarını belirtti. Saldırıların amacının henüz netlik kazanmadığını kaydetti.
HBCU eğitim kurumları
HBCU eğitim kurumları, ABD’de ırksal ayrımcılığın devam ettiği 1964 Sivil Haklar Yasası’ndan önceki dönemde, öncelikle Afro-Amerikan toplumuna hizmet etme niyetiyle kurulmuş yüksek öğrenim kurumları olarak biliniyor. 1861-1865 arasında yaşanan Amerikan İç Savaşı’ndan önce, özellikle ABD’nin güney eyaletlerinin çoğunda siyahi öğrencilerin kolej ve üniversite eğitimi almasını yasaklayan kurallar konulmuş, diğer bölgelerde ise siyahi öğrencilere kotalar uygulanmıştı. Irksal ayrımcılığın engellerini ortadan kaldırmak ve siyahi orta sınıfın oluşmasına katkı sağlamak için kurulan HBCU mezunları arasında sivil haklar lideri Martin Luther King, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve ABD Yüksek Mahkemesi Yargıcı Thurgood Marshall gibi isimler bulunuyor.
ABD tarihi ırkçılığın kötü hatıralarıyla dolu
ABD‘de ırkçılık yeni değil. Ülkede ırkçılığın temelleri 17. yüzyıla dayanıyor. Kıtayı keşfeden Avrupalılar ilk iş olarak kıtanın sakinleri olan Kızılderilileri hedef almış ve zor kullanarak Kızılderililerin topraklarına, mülklerine el koyup birçoğunu da öldürmüşlerdi. Kızılderilileri “medenileştirmek ve onlara Hristiyan kültürü aşılamak” adına girişilen asimilasyon çabaları da bu insanların daha fazla yabancılaşmasına ve tüm varlıklarını kaybetmesine neden olmuştu. Amerika’ya yerleşen Avrupalı kolonilerin, Kızılderililerin yanı sıra ırkçılık ve ayrımcılığa tabi tuttukları diğer bir grup da Afrikalı köleler oldu. Afrika’dan zorla koparılan insanlar Amerika kıtasında köle olarak kullanıldı, alınıp satıldı. Kıtanın keşfedilmesinden ABD’de köleliğin kaldırıldığı 1865 yılına kadar Afrika’dan Amerika kıtasına yaklaşık 12 buçuk milyon köle getirildi.