NY Times gazetesinde yer alan habere göre, eski İçişleri Bakanlığı istihbarat yetkilisi Saad Cebri, ABD’de açtığı davada Bin Salman’ı kendisini öldürmek üzere yurt dışında yaşadığı Toronto’ya suikast timi yollamakla suçladı.
Eski Veliaht Prens Muhammed Bin Nayif’in bakanlık yaptığı dönemde İçişleri Bakanlığında tümgeneral rütbesiyle istihbarat danışmanlığını yürüten Cebri, Bin Selman’ın Cemal Kaşıkçı’nın 2018’de İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülmesinden yaklaşık iki hafta sonra bir grup suikastçiyi kendisini öldürmek üzere Kanada’ya yolladığını ileri sürdü.
Suikast timi turist vizesiyle Kanada’ya geldi
Dava dilekçesinde Kaşıkçı’nın öldürülmesinin hemen ardından aralarında adli tıp uzmanlarının bulunduğu bir suikast timinin, Kasım 2018’de Ontario Havaalanı’na gelerek turist vizeleriyle ülkeye giriş yapmak istediği, ancak Kanada makamları tarafından reddedildiği iddiası yer aldı.
Cebri, Bin Selman’ın kendi iktidarına tehdit gördüğü kişileri ortadan kaldırmak üzere “Kaplan Timi” adını verdiği 50 kişilik bir suikast timi oluşturduğunu, bunun için yurt dışına yolladığı ajanlar aracılığıyla hedef kişileri takip ettirip, yerlerini tespit ettirdiğini öne sürdü.
Bin Selman’ın 2017’de ülkeden ayrılmasından bu yana geri dönmesi için telkinde bulunduğunu savunan Cebri, bunun için hakkında yolsuzluk soruşturması açmakla tehdit ettiğini ve Suudi Arabistan’da yaşayan iki yetişkin oğlunu ve erkek kardeşini üzerinde baskı kurmak amacıyla gözaltına aldığını belirtti.
“Seni alacak uçağı nereye yollayalım?”
İddialara kanıt olarak, Bin Salman’ın Cebri’ye yazdığı iddia edilen bazı mesajlar dava dilekçesinde yer aldı. Dilekçede Bin Selman Eylül 2017’de Cebri’ye, “Seni alacak uçağı nereye yollayalım?” diye mesaj yolladığı, kısa süre sonra da “ona ulaşmak için her türlü yolu deneyecekleri” ve “zarar verebilecek tedbirlere başvuracakları” tehdidinde bulunduğu ileri sürüldü.
Cebri’nin avukatları, dava dilekçesinde eski istihbarat yetkilisi müvekkillerinin devlet sıralarına vakıf olduğu ve ABD istihbarat birimleriyle yakın ilişkileri bulunduğunu, bu yüzden ülkenin defakto yöneticisi konumundaki Veliaht Prens tarafından susturulmak ve ortadan kaldırmak istenildiğini savundu.
Eski Veliaht Prens Bin Nayif’in en yakınındaki isimlerden olan Cebri, Kral Selman Bin Abdülaziz’in 2015’te kendi oğlunu Veliaht Prens atamasından ardından İçişleri Bakanlığındaki görevinden alınmıştı. Cebri, iki yıl sonra ülkesinden ayrılarak Kanada’ya yerleşmişti.
Suudi Arabistan yönetimi 2017’de Interpol’e yaptığı bildirimde, yolsuzluk suçlamasıyla Cebri hakkında yakalama kararı çıkarılması talebinde bulunmuş ancak talep arkasına siyasi güdüler bulunduğu gerekçesiyle Interpol tarafından reddedilmişti.
Kaşıkçı cinayeti
Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki konsolosluk binasında 2 Ekim 2018’de vahşice öldürülmüştü.
Suudi Arabistan’da Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili davada 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verilirken, suikast emrini verdiği iddia edilen Bin Selman’a yakın isimler serbest kalmıştı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından 2019 haziran ayında açıklanan 101 sayfalık raporda, Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı’yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.
Raporda, aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın da bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilmişti.
Kaynak: AA