Fransızlar, Genel güvenlik yasa tasarısını, Macron yönetiminin “özgürlükleri kısıtlama, polis şiddetini örtbas etme ve otoriterliğini pekiştirme girişimi” olarak değerlendiriyor.
Fransa’da Macron yönetiminin yürürlüğe koymaya hazırlandığı fakat Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), uluslararası kuruluşlar ve basın dünyası dahil olmak üzere toplumun büyük kesimince “insan hakları hukukuyla uyumsuz ve basını özgürlüğüne aykırı” olduğu söylenen “genel güvenlik” yasa tasarısına tepkiler çığ gibi artıyor. Ülke genelince son bir aydır şiddet olaylarının yaşandığı gösteriler düzenleniyor. Genel güvenlik yasa tasarısı Macron yönetiminin “özgürlükleri kısıtlama, polis şiddetini örtbas etme ve otoriterliğini pekiştirme girişimi” olarak değerlendiriliyor. Macron yönetimi tepkiler üzerine Hükümet, tasarının bazı maddelerini revize edeceğini açıklasadı. Ancak yasa tasarısı genel olarak içerdiği maddeler nedeniyle Fransızlar tarafından tepki görmeye devam ediyor. AA muhabiri tartışmalı yasa tasarısına ilişkin başkent Paris sokaklarında Fransızlara mikrofon uzattı.
Fransızlar Macron’a tepkili
AA muhabirinin mikrofon uzattığı kişilerden Thommas Jallier, gizli saklı bir şeylerin yapılmak istendiğini, bu yasa tasarısına müsaade edilmemesi gerektiğini söyledi. Jallier, hükümetin tasarı konusunda ısrarcı olmasının anlamsız olduğunu ifade etti. Jallier herkesin görüntü paylaşma hakkı bulunduğuna işaret etti ve şunları söyledi: “Neticeye ulaşmasında delil olarak sunulan görseller çok önemli. Maalesef hükümet ya da polis, bazen imajlarını korumak adına delilleri örtbas ediyor. Görüntü alma hürriyeti olduğu sürece istedikleri gibi davranamamaktan korkuyorlar çünkü her seferinde karşılarına bir video çıktığında tepki vermek zorunda kalacaklar. Bu durum da planlarına engelliyor.” Jallier ayrıca artık her yerde artık görüntü ve fotoğraf çekme imkanı olduğunu, artık bir şeyleri saklamaya ve engellemeye çalışmanın anlamsız olacağını da ifade etti.
Fransızlar polisin belli bir kesime orantısız güç kullandığını söylüyor
Afrika kökenli Tania Latouche ise güvenlik yasa tasarısı süreci boyunca Fransa’nın bugün geldiği durumun kendilerini üzdüğünü söyledi. Latouche, protestolara katılmanın giderek zorlaştığını belirterek “Asıl sorun polisler değil sorun demokrasiye uygun olarak toplumun ifade özgürlüğüne başvurulmaması. Alınan bu kararlarla ilgili toplum sesini duyurabiliyor mu?” dedi. Latouche, Afrika kökenli müzisyen Michel Zecler’in stüdyosunun girişinde polislerce 20 dakika boyunca darbedildiğini ve hükümetin buna sessiz kaldığını hatırlattı: “Maalesef polis belli bir kesime şiddet uyguluyor.” ifadelerini kullandı. Latouche, yasa tasarısının güvenlik güçlerine geniş yetkiler verdiğini ve bunun yanlış olduğunu söyledi. “Bence polise görüntüleri kapsamlı bir şekilde kontrol etme yetkisi vermek çok erken ve yanlış bir karar. Bu teknolojiyi polislerin eline veriyoruz ve karşılığında gazetecilerin ve diğer normal insanların elinden görüntü çekme yetkisini alıyoruz. Genel güvenlik yasa tasarısı çöpe atılacak bir çalışma.” dedi.