Burma İnsan Hakları Ağı Direktörü Kyaw Win, “Yetkililer, ‘yasa dışı Bengalliler olarak şeytanlaştırdıkları’ Arakanlıları, bölgedeki ‘apartheid’ benzeri koşulları terk ettikleri için cezalandırıyor” dedi.
Myanmar’da 1600’den fazla Arakanlı Müslüman’ın Rakhine eyaletinden ayrıldığı için ağır çalışma cezasına çarptırıldığı bildirildi.
Londra merkezli Burma İnsan Hakları Ağı (BHRN), “Burma’da Kaçacak Yer Yok: Bir Açık Hava Hapishanesi ile Hapishane Arasında Sıkışıp Kalan Rohingya” başlıklı rapor yayımladı.
Raporda, Arakanlıların vatandaşlıktan nasıl çıkarıldığı, kimlik haklarının nasıl reddedildiği ve nasıl ciddi seyahat kısıtlamalarına maruz bırakıldığı ele alındı.
Son 5 yılda aralarında çocukların da olduğu 1675 Arakanlı Müslüman’ın tutuklandığı belirtilen raporda, bu kişilerin daha iyi bir yaşam umuduyla evlerini terk ettikleri için 2 ile 5 yıl arasında “ağır çalışma” cezasına çarptırıldığı bildirildi.
Raporda, “Arakanlılar, seyahat özgürlüğü hakkını kullanmak istediklerinde ve kendileri için daha iyi bir yaşam arayışına girdiklerinde, kimlik belgeleri olmadan seyahat ettikleri veya elde edilmesi neredeyse imkansız olan seyahat izinleri olmadığı için suçlu sayılıyor.” ifadesine yer verildi.
“Hukuk sistemi, silah olarak kullanılıyor”
BHRN’nin Direktörü Kyaw Win, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bu, Burma’nın hukuk sistemini, ülkede doğup nesillerdir orada yaşayan bir etnik-dini grubun tamamına karşı silah olarak kullandığının açık bir kanıtı.” değerlendirmesinde bulundu.
Win, yetkililerin Arakanlıları, “yasa dışı Bengalliler olarak şeytanlaştırdığını” ve onları Arakan’daki “apartheid” benzeri koşulları terk ettikleri için cezalandırdığını vurguladı.
“Ordu ve hükümet üzerindeki baskı artırılmalı”
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve uluslararası baskı nedeniyle yüzlerce Müslüman mahkumun serbest bırakıldığını ama bu kişilere bir daha Rakhine eyaletinin dışına çıkmayacaklarına dair bir kağıt imzalatıldığını aktaran Win, “Seyahat özgürlüğü haklarını kullandıkları için zaten tutuklanmamaları gerekiyordu. Şartlı salıverilmeleri, ‘hapisten Arakan açık hapishanesine geri dönme’ anlamına geliyor. Burma’da kaçacak yerleri yok.” dedi.
Uluslararası toplumdan önemli bir baskı olmadığı sürece Myanmar’ın Arakanlılara zulmetmek için kullanılan adaletsiz yasaları ve politikaları değiştirmesinin mümkün olmayacağını vurgulayan Win, “Bu kritik noktada ordu ve hükümet üzerindeki baskının hafifletilmesi yerine artırılması hayati öneme sahip.” ifadesini kullandı.
Zulüm altındaki insanlar
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “dünyanın en çok zulüm gören halkı” olarak tanımlanan Arakanlılar, gittikçe artan saldırılarla karşı karşıya.
Uluslararası Af Örgütüne göre, 2012’den sonra çoğu kadın ve çocuk 750 binden fazla Arakanlı mülteci, Myanmar’dan kaçmak zorunda kaldı.
2017’deki yeni saldırı dalgasının ardından da komşu Bangladeş’e sığınanların sayısı 1,2 milyonu geçti.
Ontario Uluslararası Kalkınma Ajansının (OIDA) bir raporuna göre, 25 Ağustos 2017’den bu yana yaklaşık 24 bin Arakanlı Müslüman, Myanmar devlet güçlerince öldürüldü. 34 binden fazla Müslüman ateşe atılırken, 114 binden fazla kişi de fiziksel şiddet gördü.
18 bin Arakanlı kadın ve kıza Myanmar askerleri ve polislerince tecavüz edilirken, 115 binden fazla ev yakılıp, 113 bin ev de tahrip edildi.
Kaynak: AA